ESKİŞEHİR HABER

Eskişehir’de anlamlı çağrı; “Bir an önce yasal düzenlemeler yapılarak uygulamaya geçirilsin”

Büro Emekçileri Sendikası Eskişehir Şubesi, çocuk bakım hakkı ve kamu kreşleri için çağrı yaptı. “Kadınlara yüklenen bakım görevi sosyal devletin sorumluluğudur” dedi.

Abone Ol

Büro Emekçileri Sendikası Eskişehir Şube Sekreteri Sinan Şahin şu ifadeleri kullandı;

“İktidarın, ekonomik büyüme olarak tercih ettiği ve bugüne kadar ısrarla uyguladığı ekonomik programla, başta biz kamu emekçileri olmak üzere, emeğiyle geçinenlerin gelirleri yoksulluk sınırının altında, açlık sınırının üzerinde bir eşikte tutulmaktadır. Her gün bizleri daha fazla yoksullaştıran bu politikalara rağmen, iktidar mensuplarının her kurduğu cümlede, bizleri enflasyona ezdirmedikleri yalanını söylemeye devam etmektedir. Oysa bizler, her geçen gün pazara, markete ve diğer ihtiyaç duyduğumuz tüketim mallarına daha zor ulaşıyoruz, en temel ihtiyaçlarımızı bile karşılamaktan uzaklaşıyoruz.

İktidar tarafından sürdürülen politikalar neticesinde başta barınma sorunu olmak üzere, emekçilerin temel ihtiyaç olarak yaşam kaynaklarına olan erişimleri, her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. Bu koşullarda iktidar her yılı toplumun mağdur kesimlerinden birinin yılı olarak ilan etmeye devam etmektedir. Ancak, tarih gösteriyor ki kendilerine yıl atfı yapılan toplum kesimlerinin mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması bir yana, yaşadıkları mağduriyet daha da artarak devam etmektedir. Tıpkı 2024 yılının emekliler yılı edilmesine rağmen, bütün emeklilerin açlık sınırının yarısı oranında bir gelirle yaşamaya mahkum edilmesi gerçekliğinde tecrübe ettiğimiz gibi.

İktidar tarafından, 2025 yılının aile yılı ilan edilmesi ve sanki hane halkının yaşadığı başka bir sorun yokmuş gibi, aile politikalarını sadece kadınların çok çocuk doğurmasına indirgenmesi hepimizin gördüğü bir uygulama olmuştur. Emekçi kadınların üzerine yıkılan bakım yükünün, öncelikle bir ebeveyn sorumluluğu olduğu kadar, Anayasa ve Kanunlarda ifadesini bulan haliyle, sosyal devletin yükümlülüğü altına alındığı bilinmelidir.

Büro Emekçileri olarak, mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde sosyal politikaların geliştirilmesini, daha fazla zaman kaydedilmeden başta kadın emekçiler olmak üzere, ebeveynler üzerinde ciddi bir ekonomik yük haline gelen çocuk bakımına ilişkin adımlar atılmasını ve işyerlerimizdeki kreş ihtiyacının giderilmesini talep ediyoruz.
Bizler, her çocuğun ihtiyacının karşılandığı, eğitim, ulaşım ve beslenmenin sağlandığı, bilimsel nitelikli kreşlerin açılması mücadelemizi sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz.

2025 yılının aile yılı ilan eden iktidara burdan sesleniyoruz; Çocuk Bakımı ve eğitim hizmetleri tüm ebeveyn ve çocuklar için bir haktır. Sosyal Devlet bu hakları sağlamak zorundadır.

Ücretsiz kamu kreşi-çocuk bakım ve eğitim hizmetleri yasal bir haktır. Sosyal Devlet bu hakları sağlamak zorundadır. Çalışma yaşamında ayrımcılığa son verilmeli, çocuk bakımı ebeveyn sorumluğu olarak tanımlanmalıdır.

Taleplerimiz; Çocuk bakım ve eğitim hizmetleri, tüm ebeveyn ve çocuklar için bir hak olarak tanımlansın ve bu konuda bir an önce yasal düzenlemeler yapılarak uygulamaya geçirilsin. Çalışanın bulunduğu işyerleri için çalışma alanına yakın, ortak bebek bakım üniteleri ve kreşler açılsın!

Kreşlerin denetim ilkelerinin belirlendiği bir yönetmelik çıkarılarak, kreş denetimleri ebeveynlerinde içinde bulunacağı, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bağlı çalışan, sosyal çalışmacılar ve ilgili uzmanların istihdam edileceği düzenlemeler yapılsın!
Kreşlerle ilgili yönetmelik ve esaslar net ve uluslararası standartlara uygun olmalı, kreş politikaları var olan iktidara göre şekillenmesin!
Kreş ve çocuk bakım odaları için nitelikli personel istihdam edilsin!
Doğum izni bitiminden çocuğun ilköğretime başlayacağı süreye kadar, ebeveynlerin 6 ay dönüşümlü olarak kullanabilecekleri, iki yıl ücretli ebeveyn izin hakkı için yasal düzenleme yapılsın!
İzin kullandıkları için, ebeveynler sosyal ve özlük haklarında kayba uğramasın!
Ayrıca 2026-2027 yıllarını kapsayan 8 inci dönem toplu sözleşme sürecinde;
Maaşlarımızın yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması,
Seyyanen zam dahil olmak üzere bütün ödemelerin temel ücretimize yansıtılması,
Bütün kamu emekçilerine 3600 ek gösterge verilmesi ve adil bir ek gösterge düzenlenmesine gidilmesi,
Bütün kamu emekçilerine kira yardımı yapılması,
Söz verildiği halde kaldırılmayan mülakat haksızlığına son verilmesi,

5510 sayılı Kanunun ortaya çıkardığı mağduriyetler giderilmesi için verdiğimiz mücadelemizi bu süreçte yükselteceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz.”