Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Eskişehir İl Temsilcisi Gökhan Soysal şu ifadeleri kullandı;

"Bugün burada baskıya, sürgüne ve mobbinge son demek için bir aradayız. Baskının ve sömürünün hiç olmadığı kadar arttığı, emekçilerin, gençlerin, kadınların, emeklilerin hayatlarının yaşanmaz kılındığı, bir yandan yoksullukla kuşatılan diğer yandan her türlü baskı aygıtıyla seslerinin kısılmaya çalışıldığı günlerden geçiyoruz.

Bu baskı ve yıldırma politikalarının yansıması her alanda karşımıza çıkmakta. Bu politikaların bir örneğini de bugün önünde bu açıklamayı gerçekleştirdiğimiz DSİ 3. Bölge Müdürlüğü’nde yaşamaktayız.

Enerji Sanayi Maden Kamu Emekçileri Sendikası ESM İl Temsilciler Kurulu üyemiz Yener Çalışkan yaklaşık bir buçuk yıl önce sendikal faaliyetleri dışında hiçbir gerekçesi olmadığı bildirimi ve kurum tarafından bir neden belirtilmeksizin isteği dışında görevinden başka bir pozisyonda kurum kampüsü dışında yer alan başka bir şubeye resen tayin edilmiş, işlemin niteliği bakımından ise sürgün edilmiştir.

Bu hukuksuz uygulamaya karşı sendikamız il temsilciler kurulu ile bu ve benzeri sendikal faaliyetlerimizi aksatacağının bildirilmesi amacıyla sendika genel başkanımız, sendika avukatımız ve sendika il temsilcilerimizden oluşan bir heyetle idare ile görüşülmüş fakat idare bu hukuksuz uygulamadan geri adım atmamıştır.

Bunun üzerine ilgili tayinin iptaline ilişkin hukuki süreç başlatılmış ve bir buçuk yıllık sürecin ardından mahkeme gerçekleştirileni işlemin hukuka aykırılığını tespit ederek yetki bakımından iptaline karar vermiştir. Bölge müdürlüğünün bu tayinde yetkisinin olmadığına tayin işlemlerinin genel müdürlük yetkisinde gerçekleştirileceğine itiraz yolu kapalı olmak üzere karar vermiştir.

Bu kararla ile birlikte İl Temsilciler Kurulu üyemiz Yener Çalışkan sürgün edildiği şubeden ilişiğini keserek önceki dönem çalıştığı şubede görevine başlamıştır. İdare ise bu karar sonrası madem benim yetkim yok tayin işlemini genel müdürlük eliyle gerçekleştiririm diyerek yine hiçbir nedeni olmaksızın temsilcimiz bir gün çalıştıktan sonra önceki görev yerine sürgün olarak yolladığı şubeye tekrar sürgün etmiştir.

İdare uygulamaları ile çalışan emekçiler üzerinde baskı kuruyor iş barışını ve huzurunu bozuyor. Birçok kez ve yetkisi dışında gerçekleştirildiği halde, nesnel yer değişiklikleri, kurum imkânlarının kullanılmasında kurum çalışanlarının haklarını gözetmeyerek kurum dışı şahıslara öncelik verilmesi, görevlendirmelerde liyakat gözetilmemesi, görev yeri dışında personellerin görevli gibi şekilde görevlerinden el çektirilmesi, sendikamız üyesi hiçbir personelin şube müdürü olarak görevlendirilmemesi… saydığımız tüm bu uygulamalar ve sorunlar iş barışını bozmakta ve çalışanlar üzerinde bir baskı ortamının oluşmasına sebep olmaktadır. Bizler bu uygulamaların karşısında durduğumuz için idarenin baskısıyla ve sendikal faaliyetlerimizin engellenme girişimleriyle karşı karşıyayız. Son yaşadığımız örnekte ise bu baskı ve yıldırma uygulamalarının sonucusu bu uygulamalara karşı ses çıkaran sendika temsilcimiz Yener Çalışkan’ın sürgününün tekrarlanmasıdır.

Kendilerini kanunların ve hukukun üstünde gören iktidarın yansımaları bu ve benzeri kurumlarda karşılık buluyor. Baskılar sürgünler ve mobbing, insanca yaşam mücadelesi veren, yoksullukla boğuşan emekçilerin ses çıkarmalarını engellemek amacıyla idareler eliyle hesap vermeksizin uygulanıyor.

Bizler idarelerin bu baskı ve yıldırma politikaları ve uygulamaları ile ilk kez karşılaşmıyoruz. KESK tam da bu baskı ve hukuksuz uygulamalara karşı kurulmuş gücünü emek mücadelesinden ve emekçilerden alan bedeli göze alarak ve bir hak hakkından vazgeçmeyen birçok bir sendikadır. Günümüzün ki bu baskılar karşısında yılacağız, korkacağız ve ses çıkarmayacağız.

Bulunduğumuz her alanda Emek, Barış, Demokrasi mücadelesini örgütlü gücümüzle büyütecek emekçiler için hayatı yaşanmaz kılan politikalara ve uygulamalarına karşı ses çıkarmaya ve haklarımızı savunmaya ve büyütmeye devam edeceğiz!

Bu süreçte tabi ki tekrarlanan bu hukuksuz işlemin iptali için hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz.

Buradan ilgili idareyi yaptığı hukuksuz işlemi geri almaya, sendikal faaliyetleri engellemeye dönük uygulamalara ve kurumdaki emekçiler üzerinde uyguladığı bu baskı ve yıldırma politikalarına son vermeye çağırıyoruz."