Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl şu ifadeleri kullandı;

"Saadet Partisi olarak 15 Temmuz Programında bulunmamızın sebebi Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy’un bizi davet etmesidir. Ancak oradaki tablo, bir valilik davetinden çok AK Parti organizasyonu gibi yansıdı. Bu noktada açıkça itiraz ediyoruz. Bu böyle olmamalı. Eğer AK Parti bir etkinlik düzenleyecekse, valilik meydanında değil, başka bir alanda yapmalıdır.

Eğer bu organizasyon Cumhurbaşkanlığı adına ve Türkiye’yi temsilen yapılıyorsa, o zaman eşit ve adil bir şekilde tüm siyasi partilere söz hakkı tanınmalıydı. Ancak ortaya çıkan görüntüde, sanki etkinliği AK Parti yönetiyor gibiydi. Sonuçta da sadece Cumhur İttifakı’na mensup il başkanlarına söz hakkı verildi.

Önceki yıllarda da benzer şekilde itiraz etmiştim. O dönemdeki vali, “Biz parlamentoda grubu olan partilere söz veriyoruz” demişti. Bugün parlamentoda Büyük Birlik Partisi’nin grubu yok ama söz hakkı verildi. Bizim ise mecliste grubumuz var. Bu gerekçe artık geçerli değil. Dolayısıyla bu durum büyük bir haksızlıktır. Buna da açıkça itiraz ediyorum.

Ben meseleye şahıslar üzerinden bakmıyorum. Ancak AK Parti İl Başkanı’nın konuşmasında Müslümanlık üzerinden tanımlar yapıldı. Oysa Müslümanlıkta adalet esastır. Burada adil olunması gerekiyordu. Saadet Partisi İl Başkanı da oradaydı, Büyükşehir Belediyesi’ni temsilen Başkan Vekili de vardı. Onlara da söz hakkı verilmeliydi. Eğer söz verilmeyecekse, hiçbir siyasi partiye de söz verilmemeliydi.

Bu tür programlarda sadece Cumhurbaşkanı’nı temsilen vali konuşmalı; varsa bir milletvekili de parlamentoyu temsilen konuşma yapmalıydı. Ama Saadet Partisi olarak bu durumu ciddiyetle eleştiriyoruz. Ve açıkça beyan ediyoruz: Eğer valilik önünde yapılan bu tür programlarda aynı durum tekrarlanırsa, bundan sonra katılmayacağız.

Bu program AK Parti’nin bir etkinliği değildir. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin ve 15 Temmuz gecesinde her görüşten vatandaşın sokaklara döküldüğü, bedel ödediği bir mücadeledir. Bu mücadele bir partinin tekelinde olmamalıdır. Bu duruma ciddi şekilde itiraz ediyoruz. Sayın Valimizin de bundan sonraki süreçte bu konuya hassasiyet göstermesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bir parti kutlaması değildir ve olmamalıdır. Bu algıdan da çıkarılmalıdır.

Ben önceki senelerde de katıldım. Bu seneki katılım, açıkça söyleyeyim, daha azdı. Görsel olarak da, sayıca da durum buydu. Vatandaşlarla konuştuğumuzda, pek çoğu “akşam ikram var” düşüncesiyle gelmişti. Bu durumu da eleştiriyorum. Toplum olarak sadece ikram için etkinliklere katılmak bizi zayıf kılıyor. Bunu açıkça ifade ediyorum. Vatandaşlarımızın da bu konuda kendilerini sorgulaması gerektiğini düşünüyorum.

Saadet Partisi olarak yakın zamanda bir il kongresi yaptık. Genel Başkanımızın Eskişehir’e gelişi öncesi, çevreyolu üzerindeki köprü ve üst geçitlere afiş ve broşür astık. Karayolları Şube Müdürlüğü bunları, trafiği engellediği gerekçesiyle kaldırdı. Görüştüğümüzde, bu gerekçeye katıldım. Trafik açısından doğru bir uygulamaydı. Ancak şu anda, günlerdir aynı noktalarda 15 Temmuz’a ilişkin afişler hâlâ duruyor. Onlar da trafiği engelliyor. Buradan Karayolları Şube Müdürlüğü’ne çağrıda bulunuyorum: Eğer irade koyamıyorsanız, bu iradeyi koyacak yöneticiler gelsin. Adil davranmanız gerekiyor. Bu konuda da eleştirimi dile getiriyorum."