ESKİŞEHİR HABER

Hilmi Aydoğdu: "Bu bir hak gasbıdır, adaletsiz bir uygulamadır"

Saadet Partili Hilmi Aydoğdu ekonomik sıkıntılar ve maaş planları üzerine eleştirilerini açıkladı.

Abone Ol

Saadet Partisi Eskişehir İl Yönetim Kurulu Üyesi Hilmi Aydoğdu şu ifadeleri kullandı:

“Her geçen gün daha kötü hale gelen bir ekonomik kriz ile karşı karşıyayız. Hatırlayacaksınız, iktidar 2024’te 2025 yılı enflasyon beklentisini yüzde 25 olarak belirlemişti; asgari ücretli, memur, emekli başta olmak üzere milyonlarca vatandaşımızın maaşına bu tahmin üzerinden zam yapmıştı. Ama Merkez Bankası geçtiğimiz hafta bu beklentiyi yüzde 25’ten yüzde 33’e çekti. Şimdi milyonlarca vatandaşımıza sormak istiyoruz; yüzde 25 üzerinden alacağını hesap ettiğiniz asgari ücretlilerin enflasyon farkını yıl bitmeden iade edecek misiniz? Gelecek yılın zam oranlarını açıklarken yüzde 33 üzerinden mi zam vereceksiniz, yoksa 2026 tahmini olan ve asla tutturamayacağınız yüzde 13 üzerinden mi vereceksiniz? Yoksa ‘Biz tahmin ederiz, siz yine bedel ödersiniz’ mi diyeceksiniz? Beyler, sizin tutturamadığınız tahminlerinizin, gerçekleştiremediğiniz hedeflerinizin, plansız-programsız icraatlarınızın bedelini bu ülkede insanlar pazarda, faturada, kirada ödemekten bıktı usandı.

Bu yüzden sizler, biz ‘olursa olur, olmazsa ne yapalım’ diyecek makamlarda değilsiniz. Eğer bu makamların sorumluluğunu alamayacaksanız, çekilin kenara, bu işi biz halledelim.

Bizler buradan uyarıyoruz; sizin enflasyon beklentinize göre zam yapma planınız çökmüştür. Sakın ha, aklınızdan gelecek yılın zammını yine ‘beklenti’ rakamlarına göre yapmak geçmesin. Emeklinin, asgari ücretlinin, işçinin, emekçinin hakkı en düşük yoksulluk sınırı olmalıdır.

Millet yüksek enflasyon, düşük ücret zulmünün altında ezilirken Sayın Mehmet Şimşek’in Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki ‘topladığımız vergi az’ açıklaması akıllara durgunluk verecek cinsten bir açıklama.

Mağduriyete sadece emekli aylığı değil, EYT meselesi var. Ve EYT meselesi hâlâ kökten çözülmedi. 8 Eylül 1999 yılında sigortası başlayan ve prim gün sayısını dolduran bir vatandaş emekli olurken; sadece bir gün sonra, yani 9 Eylül 1999 yılında işe başlayıp prim gün sayısını dolduran bir vatandaşımız emeklilik için 60 yaşını beklemek zorunda. Bu trajikomik bir tablodur. Bir hak gasbıdır, adaletsiz bir uygulamadır. Seçim yatırımı olarak EYT düzenlemesi çıkaran iktidar, geride kalan milyonlarca vatandaşımızın da bu mağduriyetini çözmekle mükelleftir.

Esnaf, emekli ve asgari ücretli vatandaş yıllardır hakkına yeniden kavuşmalı. Bakınız arkadaşlar; ortada vatandaşa verilmesi gereken en önemli hak var. TÜİK’in açıkladığı rakamlar yüzünden vatandaşın emeğinin karşılığı olan ücret elinden alınıyor. Sayın Şimşek’in getirdiği vergilerle iki ekmeğe de yeni vergiler ve cezalarla göz dikiliyor. Biz de soruyoruz Sayın Şimşek; daha neyini alacaksınız vatandaşın? Vatandaşın elinde ekmek mi bıraktınız? Dün vermediğiniz ekmeğin hesabını verdiniz mi ki bugün verginin azlığından şikâyet ediyorsunuz?”