Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler şu ifadeleri kullandı;
"Sürekli süreci anlatmaya çalışıyorum. Burada eğilip bükülmeden de bunu söylemeye çalışıyorum arkadaşlar. Gördüğümüz yanlışlar, değerli üyelerimizden gelen fikirler, düşünceler, onların beklentileri bir şekilde bize yansıyor arkadaşlar. Sıkıntılarının ne olduğunu arkadaşlar, bunu görüyoruz ve biliyoruz. Bunu her alanda da anlatmaya çalışıyoruz. Bunu özellikle ifade edeyim. Ekonominin temel taşı üyemiz. Üyemiz varsa bizim için ekonomi var demektir. Onların yaşaması gerekiyor, onların kepenklerinin inmemesi gerekiyor.
Üyemiz burada yükümlülüklerini yerine getirirken de içinde bulunduğumuz süreci yönetmek kolay bir iş değil hepimiz için. Yani bize değer katan, mücadele veren, işini büyütmeye çalışan birçok üyemiz var baktığımız zaman, her şeye rağmen. Ama tabii ekonomik olarak mücadele etmemiz gereken bir alan çıkıyor ortaya. Bizim dışımızda da yönetemediğimiz işlerle yüzleşmek durumuna geliyoruz bakıldığı zaman. O yüzden burada öncelikle bu mücadeleyi veren değerli tüccarımızı, değerli sanayicimizi gerçekten yürekten kutluyorum. Yani böyle bir olağanüstü durumda mücadele etmek kolay bir iş değil. Bunu becerebilmek gerçekten çok kıymetli, çok değerli. O yüzden tüccarlarımızı gerçekten kutluyorum burada.
En büyük sıkıntı yüksek faiz arkadaşlar. Bunu da sürekli dile getirmeye çalışıyorum. Yani Merkez Bankasının son politika faizini 100 baz puan indirmesi, enflasyona yansımasını aslında bizim değerlendirmemiz gerekiyor burada. Bu faiz indirimleri, planlama noktasında tabii biz fotoğrafın büyüğünü görmediğimiz için bir şey diyemiyorum. Belki gereksinim şu anda 100 baz puandı, o yüzden bu yapıldı. Tabii orada riski de görmüyoruz, açıkçası bir bütünü görmüyoruz ama ben rezervlere baktığım zaman Merkez Bankasının şu anda rezervleri beni mutlu ediyor baktığım zaman.
Ama tabii bunların ne kadarı tüccarımıza, sanayicimize yansıyor, ne kadar maliyetlerle yansıyor? Asıl mesele bu. O yüzden öncelikle tabii, yani Merkez Bankamız başta olmak üzere ekonomiyi gerçekten makro ekonomik noktada yeni alanlar oluşturmak zorundayız. Yani en büyük meselemiz tamam enflasyon ama bununla birlikte dolar kurundaki şu an itibarıyla baskının yarın bir gün neyle olacağı, neyle karşılaşacağımızla alakalı sıkıntılar söz konusu.
Yani çok derine girmek istemiyorum ama zaman zaman ilk 500'den bahsediyorum. Şu anda Arçelik'in son 9 aydaki zararı 7.7 milyar. Şimdi düşünün ki, Arçelik şu an itibarıyla böyle bir baskı altındaysa, Arçelik'e şu anda 200'e yakın ana sanayi iş yapan yan sanayi var. Ya bu şunu gösteriyor ki, 2026 planlamalarında Arçelik'in yan sanayiler noktasında baskısının artacağını gösteriyor arkadaşlar. Şimdi ana sanayi burada bu zararı ediyorsa da bunu bir şekilde telafi etme noktasında bir baskıyla yüzleşeceğimizi gösteriyor.
Bunda Çin belası gündeme geliyor, çok net söylüyorum. Çünkü şu anda Avrupa baktığımız zaman birçok üründe Çin'e karşı anti-damping uygulamalarına başlamış durumda. Duruş sergiler durumda öyle değerlendirin. Bizim de artık yani kendi üreticimizi koruma adına da yeni planlar ortaya koymamız lazım. Yoksa gerçekten sanayici ve üreticinin de burada yaşaması çok kolay değil arkadaşlar. Bu bir bütün. Yani 200 tane işletmede binlerce insan çalışıyor. Yarın bir gün eğer ana sanayiler bütün faturayı şu anda bizim tüccarımıza, sanayicimize çıkartmaya kalkarlarsa, onlar üzerindeki baskı, ülke ekonomisini daha farklı alana taşıyabilir. O yüzden kolay bir döneme girmiyoruz, Eskişehir için 2026'yı söylüyorum. İnşallah, yani bunu çok fazla risk almadan, çok fazla zarar görmeden inşallah atlatırız diye düşünüyorum arkadaşlar.
Çözülmesi kolay bir iş değil çünkü işler bizim dışımızda gelişiyor. Yönetebildiğiniz iş var, yönetemediğiniz iş var. Ben bu son dönemde şunu diyorum: Çalışırken batan firmalarımız var arkadaşlar, çalışırken yok olan firmalarımız var. Farkında değil insanlar. Çalışırken farkında değil, gerçekten. Adam bir hatası, iyi yatırım yapmak. Adam bir hatası, finansı yönetmemek. Var bunlar yani etrafımızda. İnşallah sayılar, işte konkordato meseleleri gündemde. Bilmiyorum ne kadar takip ediyorsunuz ama ben bunun içinde olduğum için piyasada da bunun yansımaları giderek artıyor arkadaşlar, bu da bilginiz olsun. Konkordatoyla alakalı alınan kararlar gerçekten beni üzüyor. Bu kadar çabuk nasıl konkordato alıyor? Nasıl gidip konkordato kararını veriyorsunuz? Bundan dolayı yüzlerce, binlerce insanın şu an itibarıyla mağdur olduğunu görüyoruz. Bunun da bir şekilde artık mevzuatlarla, yasalarla bir yere bağlanması gerektiğini düşünüyorum. Bu kadar kolay olmamalı diye düşünüyorum."





