Demokrat Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Metin Günar şu ifadeleri kullandı;
"Geçtiğimiz günlerde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan kapsamlı bir iddianame kamuoyuyla paylaşıldı. İddianamede, Sayın İmamoğlu'nun CHP'yi ele geçirmek için örgüt kurmakla suçlandığı, hatta Cumhurbaşkanı adayı olmak amacıyla yasa dışı bir fon oluşturduğu da iddia edildi.
Hukukun üstünlüğüne inanan bizler, elbette yolsuzluk iddialarının ciddiyetle araştırılmasını, eğer kamunun tek bir kuruşu dahi çalınmışsa sorumluların adil bir şekilde cezalandırılmasını temenni ederiz. Ancak burada kaygı verici olan, dilin siyasi söylemlerle örtüşmesidir. Soruşturmanın seyri, kamuoyunun önünde adeta bir itibar infazına dönüşmüştür.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, iddianameyi hazırlarken elindeki bulgular nedeniyle Yargıtay Başsavcılığı'na CHP hakkında bildirimde bulunduğu söyleniyor. Siyasi partiler, demokratik hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Geçmişte defalarca yaşadığımız parti kapatma tecrübeleri ülkemize fayda getirmemiştir. Aksine, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmiş; Türkiye'de hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye inanan herkes, bu tür süreçlerde millî iradenin sakatlanma riski taşıdığını bilmektedir.
Demokrat Parti olarak çoğulcu demokrasinin ancak tüm siyasi görüşlerin adil rekabetiyle mümkün olabileceğine inanıyoruz.
Ekonomik göstergeler vatandaşın belini bükmeye devam ediyor. Yüksek enflasyonda kira artışları, enerji faturaları derken vatandaşın alım gücü erimeye devam ediyor. Bu yüksek enflasyon oranı, sabit gelirli insanlarımızı, emeklilerimizi, işçi ve memurlarımızı ciddi biçimde zorlamaktadır.
Demokrat Parti olarak ekonomide şeffaf ve rasyonel politikalara dönülmesini savunuyoruz. Enflasyonla mücadele lafla olmuyor. Üretimi teşvik eden, israfı kısan, mali disiplini sağlayan ve güven veren adımlarla olmalıdır. Son dönemlerde sık sık torba yasalarla ani vergi düzenlemeleri ve harç artışları yapılıyor. Planlama ufku dar, kararlar tepeden inme olunca piyasalarda güven azalıyor. Hukukun üstünlüğü sadece yargıda değil, ekonomide de kural hâkimiyetini gerektirir.
Biz diyoruz ki başı dik bir Türkiye için ekonomik politikalarda popülizmden uzak ve akılcı, uzun vadeli stratejilere ihtiyaç vardır. Vatandaşın refahı günübirlik pansumanlarla değil, yapısal reformlarla sağlanmalıdır. Enflasyonu kalıcı şekilde düşürecek, insanımıza iş imkânları yaratacak adımların atılmasını talep ediyoruz."