Eskişehir'de Kadın Kuaförü olarak çalışan Mustafa Ceylan şu ifadeleri kullandı;
“Kadın kuaförleri yetişiyor ve bu mesleğe ilgi de var. Şu anda Eskişehir’de yalnızca bir okulda 1000’e yakın öğrenci eğitim alıyor. Hatta bu sayı daha da fazla olabilir. Geçmişe kıyasla talep artmış durumda. Hem kadın hem erkek öğrenciler kuaförlük eğitimi alıyor. Talep var ancak öğrencilerin çok iyi yetiştiğini söylemek mümkün değil. Bu durumun sebebi okullar olmayabilir. Öğrenciler haftada sadece 1 gün okula gidiyor, 4 gün boyunca salonda staj yapıyor. Bir gün de salon kapalı olduğu için okul ve uygulama süreci sınırlı kalıyor.
Kuaförlük, sürekli kendini yenileyen bir meslek. Yeni trendler ve teknikler ortaya çıktıkça, meslek de gelişir. Gençler bu değişime ayak uydurabiliyor. Mayıs ayında Antalya’da yaklaşık 35 festival düzenlendi. Kuaförler, berberler ve güzellik uzmanları bu etkinliklere katılarak hem eğitim verdiler hem de eğitim aldılar. Bu etkinlikler, hem mesleki gelişim hem de tatil fırsatı sunuyor. Ekim ve kasım aylarında da benzer şekilde düzenli eğitimler yapılmakta.
Aileler çocuklarını bu mesleğe yönlendiriyor. Bazı öğrenciler ise okul puanları nedeniyle mecburen bu bölümleri tercih ediyor. Ancak diğer bazı mesleklerle kıyaslandığında kuaförlük daha avantajlı olabilir. Çünkü mezun olduktan sonra bir salon açma imkânı bulunmakta. Çocuk gelişimi gibi bazı alanlarda okuduklarında bu kadar fazla imkana sahip olamıyorlar. Herkes çocuğunun avukat, mühendis veya mimar olmasını istiyor ama bu mümkün olmuyor. Belki de çocuğun sanata veya güzelliğe ilgisi vardır. Pandemi sürecinde kuaförlerin ve berberlerin ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. O dönemde bu meslek grubu oldukça arandı. Günümüzde kuaförler gerçekten iyi kazançlar elde edebiliyor. Bu nedenle aileler artık kuaförlüğe daha olumlu bakıyor.
Ancak her çocuk bu mesleği yapamaz. Ailenin istemesi yeterli değil. Ailelere tavsiyemiz, çocuklarını yaz döneminde bir kuaför, berber ya da güzellik uzmanının yanına vererek deneme süreci yaşamalarını sağlamaları. Çünkü bu meslek merak gerektirir. Fedakarlık gerektirir. Tatil günlerinde bile çalışmak gerekir. Kuaförlerin genellikle tatili yoktur. Akşam saatlerinde de geç çıkarlar. Gençler ise gezmek, eğlenmek, tatile gitmek istiyor. Bu nedenle bazıları mesleği bırakmayı tercih ediyor. Bir genç salonumuza geldiğinde bu işi yapıp yapamayacağını anlıyoruz. Gerekirse ailesiyle konuşup durumu açıkça paylaşıyoruz.
Toplumda birçok insan çocuklarının mühendis, mimar ya da eczacı olmasını istiyor. Ancak bu meslekten de çok güzel gelirler elde ediliyor. Kuaförler ciddi anlamda iyi para kazanıyor. Elbette emeğin karşılığında bu gelir sağlanıyor. Hayat pahalılaşmış olabilir ama biz de emeğimizin karşılığını alıyoruz. Bana sorarsanız, eğer yeniden dünyaya gelsem yine kuaför olmak isterdim. Kuaförlüğü öğrenen biri dünyanın her yerinde rahatlıkla çalışabilir.”