CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı;
“Bizler burada sadece protesto için değil; insanlık onurunu, emeği, alın terini, insanlığın en kutsal değeri olan emeği savunmak, bu çığlığa ses vermek için toplanıyoruz.
Yıllarca istihdama katkı sunan, alın teriyle bu ülkenin topraklarını ıslatan, tarlalarında, fabrikalarında çalışan, bu ülkeyi omuzlarında taşıyıp bugünlere getiren kıymetli emeklilerin, bugün iktidar tarafından nasıl bir muameleye maruz bırakıldığını haykırmak için buradayız.
Yıllarca emek veren emekliler; bugün açlığa, yoksulluğa, sefalete ve psikolojik, maddi ve manevi zulme maruz kalmaktadır. Bir devletin büyüklüğü, kendisini yıllarca taşımış olan emeklilere verdiği kıymet ve değerle ölçülür. Bu nedenle emeklilerin refah içinde, müreffeh bir kesim olarak yaşaması; hem iktidarın hem de devletin namusudur.
İktidarı, bu meseleyi yalnızca ekonomik bir sorun olarak değil, aynı zamanda onurlu bir mesele olarak görmeye davet ediyoruz. Aynı şekilde, iktidarı bu toprakları alın teriyle yoğuran emeklilerin hak ettiklerini vermeye çağırıyoruz. Emekliler sadaka istemiyor, yıllara yayılan emeğinin karşılığını talep ediyor.
Ömrünün son baharında, dinlenme zamanı olması gereken günlerde; sefalet, açlık, yoksulluk içinde yaşamak istemiyor. Torunlarına bir şeyler verebilmek, pazarda elinde boş çantayla dolaşmamak istiyor. Hayatını sürdürebilecek, en azından asgari düzeyde geçinebileceği bir maaş istiyor.
Bu nedenle emeklilerin talepleri nettir. En düşük emekli maaşı, asgari ücret seviyesine eşitlenmelidir. İkramiyeler yılda yalnızca iki kez değil, dört kez ve asgari ücret düzeyinde verilmelidir.
Bu talepler bile emekliye yetmemekle birlikte, bunu bile çok gören bir iktidar, 31 Mart’ta olduğu gibi, emeklilerden sandıkta en net cevabı alacaktır. Eğer bu talepler karşılanmayacaksa, iktidar sandığı halkın ve emeklilerin önüne getirmek zorundadır. Halka rağmen, emekliye rağmen, emekçiye rağmen bir ülke yönetilemez. Bu nedenle meşruiyeti sorgulanan iktidar ya üzerine düşeni yapmalı ya da sandığı halkın önüne koyarak bir güven oylamasına gitmelidir.
Az önce Ali Paşa Başkan da ifade etti. Komşularımızla Orta Doğu’da cereyan eden savaşa da izninizle değinmek isterim. Açıkça ve iddiayla söylüyorum: Türkiye’de artık bu iktidarın popülist söylemlerine inanmıyoruz. Orta Doğu’da, İsrail’in ve Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük destekçisi, en büyük müttefiki AKP iktidarıdır.
Basına verilen demeçlerle, komşularımız üzerindeki bu kaosun Türkiye’ye sıçramayacağını düşünmek bir yanılgıdır. Bu yanılgıyla hareket edilirse, Türkiye içinde ileride çok daha kötü sonuçlar doğurabilecek gelişmeler yaşanabilir. Bu huzursuzluk toplumun geneline sirayet eder.
Tüm çevremiz adeta savaş alanına dönmüş durumda. Suriye’deki otoritenin altını boşaltarak, İsrail’in hem işgaline hem de hava sahasını rahatlıkla kullanmasına zemin hazırlayanlardan biri olan AKP iktidarı, artık söylemle değil, somut adımlarla tepki vermelidir. Sözde kalan tepkiler yetersizdir, samimiyetsizdir.
Bu vesileyle, başta Tüm Emekliler Sendikası olmak üzere; sadece emekliler adına değil, aynı zamanda toplumsal birleşik muhalefeti örgütlemek adına verdikleri mücadele dolayısıyla herkese yürekten teşekkür ediyorum.
Gelecek güzel günlerde; emeğin hiçe sayılmadığı, alın terinin kutsal kabul edildiği, emekliliğin dinlenme dönemi olduğu bilinciyle, müreffeh ve vefa dolu bir toplumda yaşanacağına yürekten inanıyorum. O günlerin çok uzak olmadığını düşünüyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.”