Türk Büro-Sen Eskişehir Şubesi Başkanı Alp Arslan şu ifadeleri kullandı;

"Türkiye Kamu-Sen'imize bağlı Türk Büro-Sen'imizin 8. Olağan Genel Kurulunu inşallah nasip olursa birazdan gerçekleştireceğiz. Türkiye Kamu-Sen 33 yıllık bir sevda, 33 yıllık bir dava. Kökleriyle memurun bütün damarlarına işlemiş çok kuvvetli bir yapı. Biz de bu yapıya mensup olmaktan, bu yapının bayraktarı olmaktan her daim onur ve gurur duyduk. Bugün gördüğünüz gibi salonda arkadaşlarımız da burada. Hep beraber yeni bir seçimin sevincini yaşıyoruz.

İnşallah memurun 8. dönem Toplu Sözleşme'de yaşadığı olumsuzlukları 9. dönemde yetkiyi alarak daha ileri seviyeye memuru, maaş ve özlük haklarını daha ileri seviyeye getirmek için elimizden geleni yapacağız. Burada da şu anda gördüğünüz hazirun zaten sendikamızın ana yapısını oluşturan temsilcilerimiz, yöneticilerimizden oluşmakta. Bu yapıyla biz yetkiye talibiz. Bu yapıyla başaracağız. Başarma inancındayız.

Nedense memurda bir hastalık var. Son dönem geliştiğinde, yetki dönemine girdiğinde yetkili konfederasyonun birtakım promosyonlarla memurun aklını çeldiğini görüyoruz. Bununla ilgili bir yapıyı değiştirmek için memur arkadaşlarımıza gidip birebir her zamanki gibi sahada birebir onlara bizim valizle promosyonla sendikacılık değil de özlük haklarıyla sendikacılık yapılması hususunda daha kuvvetli bir yapıyla sahaya çıkacağız.

Dediğim gibi 33 yıllık bir birikimimiz var. Biz bunu sahaya da yansıtıyoruz. Lakin bir şekilde gerek sınavlardaki gerek promosyonlardaki bir son dokunuşlarıyla bir şekilde yetkiyi alıyorlar. Son dönemde işte gördünüz, 8. dönem Toplu Sözleşme'de memur hiçbir kazanım elde etmedi. Biz bunu bu dönemde sahaya, arkadaşlara birebir, bu hazirunla beraber birebir anlatacağız. Memuru bunlardan kurtaracağız.

Sözleşme biliyorsunuz ikişer yıllık. Bu dönem yine boş geçecek. Yani 2026 ve 2027 yılları için zaten bir olumsuz bir sözleşme sahaya yansıdı. Biz 2026 yılı için planlamamızı yaptık. Dediğim gibi birebir bütün memurlara, arkadaşların özlük haklarıyla ilgili kaybettiklerini izah ederek, yani kaybettiğinin farkında olmasını sağlayarak bir çalışma yapacağız. Bu sefer biraz mantığı değiştirdik. Birebire dönüyoruz ve anlatacağız ne kaybettiklerini ve ne kazanmaları gerektiğini.

Toplumda ne yazık ki memur senediyle bir memur düşmanlığı oluştu. Bu da ne oldu? Yani bizim çok fazla maaş aldığımız, çok işlerimizi yapmadan özellikle pandemiden sonra işlerimizi yapmadan yattığımız yerden maaş aldığımız şeklinde bir algı oluştu. Biz toplumda dinamiklerin en kuvvetlisi olduğumuzu hissettirmemiz gerekiyor. Yani toplumu arkamıza almazsak eğer, halk bizi desteklemezse biz sonuca ulaşacağımıza inanmıyoruz.

Bugün ortalama memur maaşı 45.000-50.000 lira civarında. Zaten memurun günlük yaşantısının maliyeti bunları karşılamıyor. Çoluk çocuğumuzla ilgili, eşimizle, kiramızla ilgili hiçbir şeyimizle ilgili bir çözüm değil bu. Bu çözümün üretilmesi noktası bizim Toplu Sözleşme'mizdi. Dediğimiz gibi 8 dönemdir yanlış toplu sözleşme var. Biz 9. dönemde bunu değiştireceğiz. Bir önce söylediğim gibi de birebir sahada olarak yapacağız bunu."