Eskişehir Tuhafiyeciler ve İşportacılar Odası Başkanı Ali Safa Şen şu ifadeleri kullandı;
“Şehrimizde, tüm Türkiye’de olduğu gibi zaman zaman belirli saat aralıklarında trafik yoğunluğu oluşuyor. Ancak bu durum şehrimizde sürekli bir hâl arz etmiyor. Genellikle sabah saatlerinde ve akşam iş çıkışlarında trafikte bir yoğunluk yaşanıyor. Fakat bu yoğunluğun esnafımızın işlerini birinci derecede etkilediğini söylemek doğru olmaz.
Buna karşın, esnafımızın trafikle ilgili yaşadığı bazı sıkıntılar mevcut. Vatandaş evinden çıkıp çarşıya indiğinde aracını park edip alışveriş yapacağı en yakın yere gitmek istiyor. Maalesef şehrimizde araç park yeri her zaman sıkıntılı. Bu durum da zaman zaman esnafımızın işlerini olumsuz etkileyebiliyor. Vatandaş aracını rahatlıkla park edebildiğinde alışverişini de gönül rahatlığıyla yapabiliyor. Dolayısıyla, caddelerdeki mağazalarda sıkça görülen “kiralık” yazıları, işlerin durgunluğunun bir göstergesi.
Esnafın işleri her geçen gün biraz daha geriliyor. Vatandaş alışverişini belli zamanlara yaydıkça esnafın cirosu da azalıyor. Buna bağlı olarak mağaza sayısı artarken, ticari hareketlilik düşüyor. Üstelik mağazaların genel giderleri de oldukça yüksek. Bu nedenle birçok esnaf ticaretini döndürmekte zorlanıyor ve farklı iş kollarına yöneliyor.
Bu durum şehirde ticaretin yavaş yavaş kenar semtlere kaymasına da neden oluyor. Çünkü bu bölgelerdeki kira ve gider koşulları daha ekonomik. Esnaflarımız da bu nedenle dükkânlarını merkezin dışına taşıyabiliyor. Bu yüzden şehir merkezinde bazı dükkânların boşaldığını gözlemliyoruz.
Kredi faiz oranları düşüyor; ancak esnafın kullandığı kredi faizlerinde aynı oranda bir düşüş henüz görülmüyor. Esnafın bu konuda ciddi bir beklentisi var. Esnaf genellikle kredi kefalet kooperatiflerinden yararlanıyor. Merkez Bankası zaman zaman faizleri düşürüyor, biz de esnafımız adına kredi kefalet kooperatiflerinin de kısa sürede faiz oranlarını düşüreceğini ümit ediyoruz. Bu gerçekleştiğinde enflasyonun düşmesiyle birlikte alım gücü artacak, bu da kredi maliyetlerini olumlu yönde etkileyecektir. İnşallah esnaf kredilerinde kısa zamanda bir iyileşme göreceğiz.
Tekstil sektörü ise ülkemizin en önemli ihracat kalemlerinden biri. Ancak son dönemde hükümetin bu sektöre yeterli desteği verdiğini söylemek güç. Pek çok tekstil firması maliyetleri düşürmek için fabrikalarını Mısır, Afganistan, Irak, Katar gibi ülkelere taşıyor. Tekstil atölyeleri taşınması kolay tesisler olduğu için üreticiler bu seçeneği tercih ediyor. Bu durum ülkemizde tekstil sektörünü zayıflatıyor; hem ihracatımızı hem de iç piyasadaki canlılığı olumsuz etkiliyor.
Mart ayında tekstil sektöründe 282 bin kişi işsizken, Ağustos ayı sonu itibarıyla bu sayının 350 bine yükseldiği belirtiliyor. Bu artış ekonomimiz için ciddi bir sorun. Hükümetimizin bu konuda gerekli tedbirleri alacağına inanıyoruz. Ekonomi sağlam temellere oturtulmadıkça ve enflasyon düşmedikçe bu tür sorunların devam etmesi kaçınılmaz. Tekstil sektörü ihracatın lokomotiflerinden biri ve iç piyasadaki en önemli dinamiklerden biridir. Bu nedenle bu alandaki zayıflama, genel ekonomi üzerinde de büyük bir etki yaratmaktadır.”