Gayrimenkul Danışmanı Kasım Karakaş şu ifadeleri kullandı;

“Eskişehir’de haziran ayında 1676 konut satıldı deniyor. Ama önemli bir şey var. Bu satışların sadece 266’sı ipotekli satış. Yani bunlar banka kredisiyle alınan evler. Gerisi ya peşin ödendi ya da takasla halledildi. Millet bankadan kredi çekip ev alamıyor, çünkü şartlar çok ağır.

Bugün Eskişehir’de ortalama bir evin fiyatı 3 milyon 500 bin lira. Cebinde 1 milyon 500 bin lira olan biri, kalan 2 milyon için kredi çekse on yıl sonunda bankaya 8 milyondan fazla para öder. Aylık taksit 66 bin lirayı geçer. Üstelik bu rakamlar, faizler düştükten sonraki hali. Asgari ücret 22 bin 104 lira. İki kişi çalışsa eve ayda 44 bin 208 lira girer. Bu gelirle 66 bin lira taksit ödenmez.

Kâğıt üstünde 1676 ev satıldı ama sahada böyle bir hareket yok. Çarşı, pazar, emlak ofisleri sessiz. Telefonlar çalmıyor, ilanlara bakan çok ama alan yok. Eskiden yaz aylarında gurbetçiler gelir, hem memleket havası alır hem ev bakar, genelde de alır giderdi. Şimdi gelen fiyatlara bakıp, “Bu paraya yurt dışında konut alırım” diyor, dönüyor.

Artık hükümetin bu işe el atması gerekiyor. İnşaat maliyetleri düşmeden, vergi politikaları gözden geçirilmeden ev fiyatları da düşmez. Demir, çimento, işçilik… Hepsi pahalı. Müteahhit bu maliyetle ucuz ev yapamaz. Bankaların faiz oranları hâlâ yüksek, insanlar krediye yaklaşamıyor.

Böyle giderse gençlerin ev sahibi olma ihtimali kalmaz. Bizim işimiz ev satmak, ama müşteri yoksa dükkânın ışığını yakmanın anlamı da yok. Yatırımcı beklemede, oturmak için alacak olan da beklemede. Herkes “Belki fiyatlar düşer” umudunda ama bu maliyetle düşmez.

Ben Kasım Karakaş olarak söylüyorum; ciddi adımlar atılmazsa önümüzdeki yıl bu satış rakamları hayal olur. Eskişehir gibi sevilen bir şehirde bile ev almak, sadece hayallerde kalan bir şey olur.”