Eskişehir Gastronomi Derneği Başkan Yardımcısı olan ve uzun yıllardır dükkanında çi börek satışı yapan Kübra Köken şu ifadeleri kullandı;
“2013 yılından beri çiğ börek işletmecisiyim. Serüvenimiz Sakarya’da başladı, Eskişehir’de devam ediyor. Çi börek bizim kültür aşımız. Ben Kırım Tatarıyım. Atalarım 1880’lerden itibaren buralara gelmiş. Annem de babam da Kırım Tatarı olduğu için bu bizim aile kültürümüzün bir parçası. Daha sonra bunu insanlara tattıralım dedik. Çok şükür amacıma ulaştım, dünyaya tattırdım diyorum. Yurt dışından gelen turistlere workshop yaptım, onlara çi börek yaptırdım, püf noktalarını öğrettim.
Çi böreğin üç temel malzemesi var. Un, yağ ve kıyma. Kalite yüksek olunca ortaya mükemmel çi börek çıkıyor. Özellikle sık sık taze yağda kızartılması çok önemli. Unun kalitesi de çok önemlidir. En kritik olan ise kıyma ve yağdır. Biz bunlara çok dikkat ediyoruz. Çok da beğeniliyor.
Mesela çi börek yağlı bir yiyecektir ama bazı yerlerde yediğinizde rahatsız etmez, bazı yerlerde ise edebilir. Bunun nedeni kalitedir. Yine aynı şeye vurgu yapıyorum. Kalite. Bir de el mahareti çok önemli. Hamur kalın açıldığında yağı fazla çeker ve bu da rahatsızlık verir.
Turistlerden çok ilgi görüyoruz. Özellikle yerli turistler Eskişehir’e adım attıklarında taksicilere, simitçilere, yoldan geçen insanlara bile “Çi böreği nerede yiyebiliriz?” diye soruyorlar. Kimisi beğenmiyor olabilir, bu göreceli bir şey. Ama bize gelenler çok şükür memnun ayrılıyor. Ben meslektaşlarıma da söylüyorum. A kalite çalışınca, hizmet A kalite olunca güzel şeyler ortaya çıkıyor. Tanıtım konusunda ben memnunum, geldiğimiz noktada özellikle çi börek üzerine aranılan bir marka olduk. Şükürler olsun. Gelen herkese tarif de veriyorum, paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.
Ben herkesin iyi bildiği işi en iyi şekilde yapabileceğine inanırım. Çi börek de Kırım Tatarlarının en iyi yaptığı yemektir. Tadanlar bu farkı birebir yaşıyor. Çi börek zaten Eskişehir’in imza yemeği oldu, patenti de alındı. Bu yüzden diyorum ki. Gerçek çi börek Eskişehir’de yenir.”
