Odunpazarı Kent Konseyi Kadın Meclisi adına konuşan Raziye Peker şu ifadeleri kullandı;
"Bugün, 65 yıl önce Dominik Cumhuriyeti’nde özgürlük ve insan hakları mücadelesi verirken katledilen Mirabal Kardeşler’in anısına toplandık. Odunpazarı Kent Konseyi kadın meclisi olarak; kadına yönelik şiddetin siyaset üstü, toplumsal ve insani temel alan bir sorun olduğunu, çözümünün ise ancak topyekûn bir mücadele ve zihniyet dönüşümüyle mümkün olabileceğini biliyoruz.
Ne yazık ki içinde bulunduğumuz tablo, kadına yönelik şiddetin boyutlarının her geçen gün derinleştiğini göstermektedir. “Aile Yılı” ilan edilen Ocak 2025’ten bugüne 407 kadının hayatını kaybetmesi, toplum vicdanında derin yaralar açmıştır. Bu kayıplar sadece birer istatistik değil; annemiz, kardeşimiz, arkadaşımız, komşumuzdur. Kadınların yaşam hakkının teminatı olan İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve şiddeti önlemede en önemli mekanizma olan 6284 sayılı Yasa’nın etkin uygulanmaması, koruma kararlarının zayıflatılması kadınlarda büyük bir güvensizlik hissi yaratmaktadır. Hukuki süreçlerdeki belirsizlikler, kadın cinayetlerinde ve şiddet olaylarında görülen cezasızlık pratikleri ve “iyi hâl” indirimleri failleri cesaretlendirmekte, toplumun adalet inancını zedelemektedir. Bununla birlikte, gündemde sürekli yer alan 11. Yargı Paketi ve Medeni Kanun üzerindeki değişiklik tartışmaları, kadınların nafaka gibi kazınmış hakları üzerinde yeni endişeler doğurmaktadır.
Şiddet sadece fiziksel olarak değil; hayatın her alanına sızmış farklı yüzleriyle de karşımıza çıkmaktadır. Derinleşen ekonomik kriz ortamında, 2025 bütçesinden kadın başına günlük çok düşük bir destek ayrılmasıyla, yoksulluğun kadınların sırtına yüklendiğini, ekonomik şiddetin en somut göstergesidir. İş yaşamında mobing, kadınlara “cam tavanlar” ile karar alma mercilerinden uzaklaştırılması, mobbinge maruz kalmakta ve güvencesiz çalışma yaşamı kadınları tehdit etmektedir. Genç çalışma arkadaşlarımız ise, eğitimde fırsat eşitsizliği ve geleceksizlik kaygısıyla mücadele etmektedir. Bu yıl içinde yaşanan genç kadın intiharları bu durumu acı bir şekilde göstermiştir. Öte yandan teknolojinin gelişimiyle birlikte, özellikle genç kadınların yaşam alanlarını daraltan dijital şiddet de farklı boyutlarıyla mücadele etmemiz gereken güncel sorunlardandır.
Bizler, kadınların ne sokakta ne iş yerinde ne de evinde kendini güvende hissetmediği, korkunun hâkim olduğu bir toplumsal yapıyı kabul etmiyoruz. Kadınların kamusal alanda özgürce var olabilmesini, kendileri güvenli ve eşitlikçi bir sürecin ilerleyebilmesi, şiddetin her türlüsünün son bulması için yerel yönetimlerden merkezi idareye, sivil toplumdan yargıya kadar herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekmektedir.
Odunpazarı Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak; 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmasını, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesini ve eğitimden istihdama fırsat eşitliğinin sağlanmasını, sağlıklı bir toplumun inşası için zorunlu görüyoruz. Eşitliğin olmadığı yerde adaletin, adaletin olmadığı yerde huzurun olmayacağı bilinciyle; ayrışmayı değil dayanışmayı büyütmekte kararlıyız. Bu kapsamda, şiddeti normalleştiren inat, yitirdiğimiz tüm kadınlarımızın anısına sizleri *“Sessiz Yürüyüş”*e davet ediyoruz. 26 Kasım 2025 Çarşamba günü saat 18.30’da Odunpazarı Meydanı’ndan Ulus Anıtı’na kadar sürecek bu yürüyüşte, karanlığın değil ışığın, şiddetin değil sevgi ve güvende yaşadığı bir yarını kurma kararlılığıyla atalım adımlarımızı, kadınların eşit ve güvende yaşadığı bir dünya için omuz omuza.
Şiddete sessiz kalanların aksine, bizler sessizliğimizle değil; eşitlik ve özgürlük çığlığı ile birlikte yükselmek istiyoruz.
25 Kasım Uluslararası Şiddetle Mücadele ve Dayanışma gününde erkek şiddeti sonucu hayattan koparılmış tüm kız kardeşlerimizi saygıyla anıyoruz. Kadına yönelik şiddetin, eşitsizliğin, sessizliğin karşısındayız."