İYİ Parti Eskişehir İl Başkanı Serdar Ulucan şu ifadeleri kullandı;

“Eskişehir'de İYİ Parti teşkilatlarımız olarak ilçe kongrelerimizle başladığımız, Çifteler'de demokrasi mitinginin ilk yapıldığı yerde, demokrasiye önem atfederek başladığımız kongrelerimizin 2 Kasım'da saygıdeğer Genel Başkanımızın da şehrimizi ve teşkilatlarımızı şereflendirmesiyle birlik, bütünlük, kardeşlik içerisinde çok çok güzel bir kongre atmosferi yaşadık.
Bu süreçte başta ilçe başkanlarım, il teşkilatım, ilçe yönetim kurulu üyelerimiz ve partimizin en kıymetli, değerli neferleriyle beraber çok coşkulu bir süreç yaşadık. İl kongremize de buradan katılan başta saygıdeğer Genel Başkanımız, milletvekillerimiz, Genel Başkan yardımcılarımız, Genel İdare Kurulu üyelerimiz ve şehrimizin şehri emini olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Ayşe Ünlüce hanımefendi başta olmak üzere diğer siyasi partilerin temsilcilerine, akabinde sendika başkanlarımıza, dernek temsilcilerimize, dernek başkanlarımıza ve çok değerli muhtarlarımıza ben tekrar kamuoyunun ve basının önünde çok çok teşekkür ediyorum.

Ve bugün mazbatamızı aldık ve bismillah diyerek daha kutlu, daha iyi bir yola çıkıyoruz. Memleketi iyi etmek için adım adım yürümeye devam edeceğiz. Arkadaşlarımız şu an durmuyorlar. Buradan Odunpazarı ilçe teşkilatımız Toki'de saha çalışmalarına devam edecekler. İyiler Eskişehir'in her yerinde dün olduğu gibi bugün de yarın da olacak. Milletimiz memleketimize yol olana kadar, milletimizin memleketimiz üzerine güneş doğana kadar, aziz Türk milleti 86 milyonu bayram sofralarında buluşturana kadar bizim iyilik mücadelemiz, adalet yolunda ilerleyişimiz ve hukuk, demokrasi mücadelemiz devam edecek. Çünkü biz, yolbaşçımız Genel Başkanımız saygıdeğer Müsavat Dervişoğlu'ndan bu sözü verdik. O da bizi bu mihvalde yola çıkarttı. İnşallah önümüzdeki süreçlerde bu, bizim aile soframız aziz Türk milletini, 86 milyonu bayram sofrasında buluşturacağız diyorum.

Bismillah diyerek bir yola çıktık. Hak Teâlâ zor işimizi kolay kılsın. Arkamda böyle bir teşkilatım olduğu için de çok mutluyum, onurluyum, gururluyum. Allah aile birliğimizi, dirliğimizi daim etsin. Eskişehir'e de bu birlik, bütünlük net bir mesaj olsun diyorum.

Böyle bir yapının içinde, mevcut iktidar ve bu cebbar iktidar ne zaman sıkışsa millete bir vaat, bir algı operasyonu oluşturuyor ve akabinde seçim takvimi sürecini belirliyor. En erken seçimleri ve sürekli erken seçimleri biz bu iktidarla tanıdık. Artık Tarzan zorda, tuz koktu, ne yapacaklarını bilemiyorlar. Bunların tek derdi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin anayasasını değiştirerek Cumhuriyet değerlerini yok etmektir. Ama buna kimse kesinlikle asla müsaade etmeyecektir. Bugünkü durumda, 28. dönem milletvekilliği döneminin hafızalarda da hatırlanacağı, siyasi haramzadelerin belli başlı çıkar ve menfaat doğrultusundaki transferleriydi.

Aziz milletin helal oylarıyla oraya gidip, orada bonservis almış gibi kendilerini farklı farklı yerlere pazarladılar. Biz bunun acizliğini Eskişehir'de de gördük. Eskişehirli seçmen de buna bu cevabı verecek. Biz de sabırsızlıkla seçimin olmasını bekliyoruz. Sabırsızlıkla bir an önce seçimin gerçekleşmesini ve gerçek demokrasinin tecelli etmesini bizler de bekliyoruz. Bunlar algı politikasıyla bu şekilde yürüyorlar. 400'ü tamamlayamayacaklar. Kendi akıllarınca millete yine kaşıkla verip, geri tekrar kepçeyle alırız hesabıyla hareket ederek bir seçim planlıyorlar. Biz seçime hazırız. Saygıdeğer genel başkanımız da Eskişehir'i şereflendirdiğinde, Türkiye'nin siyasi literatüründe yeni olacak bir söz söyledi: "Uzun Çarşı boydan boya" dedi. Biz de Eskişehir'de diyoruz ki: "Hamam Yolu boydan boya. Buyursunlar çıksınlar. Biz hazırız".

Biz hazırız. Kadrolarımızla beraber de gereken dersi göstereceğiz. Milletimiz de sandıkta teveccühünü gösterecektir, diyoruz.

Konuyla ilgili hamaset değil, net bir durum var. Tabii siyasi hafızalarımızı çok çok geriye alacak olursak, 1934 döneminde çok partili seçime geçildikten sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi de Atatürk'ün kurduğu bir partiden ziyade, bütün seçmenlerin gönlünü olan bir partiydi.

Rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş'e soruyorlar: "Milliyetçi Hareket Partisi'ni neden kurdunuz?" diye. O da diyor ki: "Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk'ün çizgisinden çıkmasaydı, ben Milliyetçi Hareket Partisi'ni kurmazdım" diyor.

Saygıdeğer mevkidaşım da bununla ilgili bir kamuoyunda bir açıklama yaptı. Dün de ben gördüm, takip ettim. Emin olun ki, Türk milliyetçilerinin üzerinden nemalanarak, aziz Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini kullanarak, bir tarafta İslamiyet'i kullanarak milleti dinden soğutarak, bir tarafta Cumhuriyetin değerlerini, Atatürk'ün kurucu ilkelerini savunarak milleti Cumhuriyetten soğutmaya çalışanlara ve adında sadece ve ağzında milliyetçilik alarak milleti milliyetçilikten soğutmaya kalkanlara karşı, biz aziz Türk milletinin kurucu iradesine vakıf olmak payesiyle kurulduk.

Yani bugün o partiler, çizgisinde, kurucu değerlerine ve bugün bizlerin anayasası olan anayasa'yı değiştirmeye, anayasayı ilk 4 maddesi bizim kırmızı çizgimiz olduğu halde buna bile sıcak bakıyorlarsa; dün 2023 seçimlerinde bizlere kalkıp da "beraber bunlar işte masanın altında HDP var, masanın altında DEM var. Bunlar gelirse Selahattin Demirtaş'ı serbest bırakacak" diyen kendini bilmezler ve "bunlar işte dış güçlerin oyuncağıdır, maşasıdır, dış güçlerle beraber hareket ediyorlar. Bunların işte arkasında şu var, arkasında bu var" dediklerinde, biz dün de aziz Türk milletimizi arkamıza aldığımızı, aziz Türk milletiyle beraber yol yürüdüğümüzü, bizim hiçbir zaman teröristle, terör sevicilerle yan yana olmayacağımızı açık açık beyan etmiştik.

Bugün görebiliyoruz ki, 50.000 şehidimizin katili, terörist başı, cani gelsin mecliste konuşsun diyorlar. Biz de diyoruz işte uzun çarşı boydan boya, biz gücümüzü, kudretimizi 5.000 yıllık şanlı tarihimizden alıyoruz. Biz 1071'deki ruh neyse oyuz. Biz 1919'daki ruh neyse oyuz. Biz 1923'teki ruh, irade neyse oyuz.

Buradan haykırıyorum tekrar, tekrar ve tekrar dile getiriyorum: Aziz Türk milletini biz böldürmeyeceğiz. Türk'ü, Kürt'ü, Alevi'si, Sünni'si, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü Türkiye Cumhuriyeti devleti topraklarında, Misak-ı Milli sınırlarımızda kardeşçe yaşıyoruz. Bu kardeşçe yaşamaya da devam edeceğiz. Kendini bilmez çapulcu tayfasına da Kürt kardeşlerimizi teslim etmeyeceğiz. Kürt kardeşlerimizin savunucusu o PKK değildir. Bunları meşrulaştıran, bunları da meşrulaştıran Cumhur İttifakı'na da günü geldiğinde gereken cevabı vereceğiz diyorum.”