ES TV'de konuşan CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı;
"Gençlik Kolları'na doğrudan bir müdahale etme gibi imkanımız yok. Tüzükte onların Gençlik Kolları Genel Başkanı bile farklı. Eskişehir'deki gençlik örgütlenmesi anlamında sorun olduğunu bugün İl Gençlik Kolu Başkanımızı buraya davet edin, o da söyler. Yani tutup herkesin gördüğü bir hususta bizim farklı bir yorum yapma durumumuz olmaz. Benim içimi acıtan en büyük konulardan birisi bu.
Vaatlerimden de birisiydi bir önceki kongrede. 32 yaşında İl Başkanı olmuş, 34 yaşında ikinci defa tek aday olarak seçilmiş biirisiyim. Genç bir İl Başkanının olduğu, Eskişehir gibi 3 üniversitesi olan bir şehre bu gençlik örgütlenmesi yakışmıyor. Bu hususta görüşlerimizi dile getireceğiz. Burada kimseye suç be ya da demiyorum ama burada biraz sınırları zorlamak lazım. Ama buyrulan bir şey var. Tabii. Bu da benim en çok üzüldüğüm konulardan birisi. Uyumlu bir şekilde, yönetimlerle, ana kademeyle uyumlu bir şekilde gençlik örgütlenmesinin Eskişehir'de çok kolaylıkla, çok kolaylıkla, çok çaba harcamadan aslında sağlanabileceğini biliyorum.
Gençler maalesef eskiden kalan o kötü alışkanlıklarının bir parçası olmayı tercih ediyorlar. Bu düsturla hareket etmediğim için ikinci dönem tekrar İl Başkanı olarak seçildim. Biz gençler farklı düşünmeliyiz. Biz gençler bazı tabuları yıkmalıyız. Biz gençler bazı siyasi düsturları yerle bir edebilecek cesareti göstermeliyiz. Saha demeliyiz, sokak demeliyiz. Gençlik demek enerji demektir. Bunu örgüte, örgütü ateşleyecek şekilde kullanmanın bir yolunu bulmalıyız. Gençliğin motive edici en önemli özelliği budur.
Ben 2 yıl önce İl Başkanlığını kazandığımda oturdum, düşündüm. Ya dedim, herkesin yaptığını yaparsam başarılı olamazsın, orada tecrübeler var o konularda. İşte parti içi tartışmalar, entrikalar, şunlar, bunlar içine girersek biz orada o girdapta boğuluruz gençler olarak. Buraya giren gençler sonraki yıllarda aslında kendi siyasi istikballerini de heba ediyorlar. Ben kendimi 2 yıl boyunca bundan ari tuttuğuma inanıyorum. Belli ölçüde bulaşmış olabilir ama büyük ölçüde bundan ari tuttuğumu, kendimi koruyabildiğimi, idealizmimi kaybetmediğimi, enerjimi örgüte ve hiç kimseyi dinlemeden...
Benim sokak eylemlerini eleştiren partililerimiz oldu. Yani ne işi var? Oturaklı ol, sen İl Başkanısın, otur oturduğun yerde, sen çalışmayacaksın, ilçe başkanı diyeceksin, ilçe başkanı... Olmaz. Benim olmadığım yerde olmaz. Benim öyle bir dünya olmaz. İşte onu yaptığımız için yapınız da buna müsait değil. Bugün yapım da müsait değil. Yoksa o protokol anlamında İl Başkanlığı yapmak konusundaki eleştirilerin hiçbirisini kaile almadım. Ama başka eleştirileri daha yapıcı olarak aldım ve o gün eleştirenler bugün bu mücadelenin bir parçası olarak sokakta, sahada, halkla iç içe, gece gündüz demeden, dur durak bilmeden, çarşıyı pazarı boş bırakmadan, daha önce hiç gitmediğimiz, oy oranımız düşük yerleri mesken tutmanın nasıl olumlu sonuçlar doğurduğunu da gördüler. Bence gençler böyle yapmalı. Bu süreçte münhasır yetki benim değildir ama ivedilikle gençlerin, Gençlik Kollarının, gençlik örgütlenmesinin canlanması adına mevcut yönetimle ya da farklı bir durum olursa bilemiyorum, girişimlerim olacak.
Bu konuda da cüretkar olacağım. Tek karışmadığım husus buydu ama artık karışacağım. Gerekirse giderim o gençlik örgütlenmelerini kendim yaparım. Yani bu anlamda. Onu da söyleyeyim, çünkü bu kanayan bir yara. Ben 2 yıl daha görev sürem var. Görev süremi tamamlarsam arkamda böyle bir boşluk, arkamda böyle bir üzüntü verici, içimi böyle 'keşke' diyebileceğim bir husus bırakmak istemiyorum. İlk kongrede verdiğim vaatlerin %90'ını yerine getirmiş bir İl Başkanı olarak bunu söylüyorum. Bu konuda ısrarcı olacağım açık söyleyeyim."