CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı;

"Gönül isterdi ki bu bayramı, ülkemizin içinde bulunduğu karanlık günlerin gölgesinde kutlamayalım. Gönül isterdi ki emeklilerimiz torunlarına gönül rahatlığıyla harçlık verebilsin. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, bu güzel toprakların, bu güzel ülkenin, hak ettiği refaha kavuştuğu; yurttaşlarımızın müreffeh bir toplumda onurlu ve huzurlu şekilde yaşadığı bir bayram olsun isterdik. Ama ne yazık ki, ekonomik krizlerin altında ezilen emekçilerimizle, emeklilerimizle; demokrasinin ayaklar altına alındığı, halk iradesinin gasp edildiği bir ortamda bayram kutluyoruz.

Sadece korktukları için Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu tutuklanıyor. Yol arkadaşlarımız asılsız suçlamalarla gözaltına alınıyor, yıldırılmaya çalışılıyor. Bu baskılar sadece belediye başkanlarımıza değil, bir millete diz çöktürme çabasıdır.

Bayramlar nefret diliyle konuşulacak günler değildir. Cumhurbaşkanı’nın bayram kutlaması yaparken kin ve nefret kusmak, belediye başkanlarımızı hedef göstermek, yargıyı açıkça baskı altına almak bizim kültürümüzde yoktur. Biz, bayramların kardeşlik diliyle konuşulmasını isteriz. Çünkü hem dinimiz hem töremiz hem de örfümüz bunu emreder. AKP’nin Eskişehir’deki bayramlaşma töreninde yine aynı dili gördük. Milletvekili Nebi Hatipoğlu, halkı güldürecek şekilde “Belediyeler bizim hizmetlerimizi engelliyor” diyor. Oysa belediye başkanlarımız gözaltına alınıyor, tutuklanıyor, ödenekler kesiliyor. Ama mağdur ettikleri yetmiyormuş gibi bir de halkla dalga geçen söylemler duyuyoruz.

Diğer bir milletvekili Fatih Dönmez, “Hoplasanız da zıplasanız da Recep Tayyip Erdoğan’ı deviremeyeceksiniz” diyor. Sayın Dönmez, biz kimseyi hoplayarak zıplayarak devirmek istemiyoruz. Biz sandığa inanıyoruz. Sandıkla gelen sandıkla gider. Seçimle gelen, seçimle gider. Asıl siz, hoplasanız da zıplasanız da gideceksiniz. Çünkü toplum size sırtını dönmüş durumda. Sizin halkın içine çıkacak yüzünüz kalmadı. Halk erken seçim istiyor. Bu talebi dile getirmek hoplamak, zıplamak değildir. Bu, demokrasinin ta kendisidir. Seçim sandığı bir an önce önümüze gelmeli.

İddia ediyorum: Ekrem İmamoğlu, Silivri’deki hücresinde başını yastığa koyduğunda huzurla uyuyordur. Ama siz, yüzlerce odalı sarayınızda uyuyamıyorsunuz. Çünkü korkuyorsunuz. Her yerde Ekrem İmamoğlu’nu görüyorsunuz. Biz söz veriyoruz: O güzel günler yakın. Bayramların sevinçle, coşkuyla, güvenle kutlandığı o günler yakın."