Armağan Çağlayan'ın sorularını yanıtlayan AK Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu şu ifadeleri kullandı;
"Orman yangınlarından biraz bahsedelim. Özellikle muhalefetin devamlı her konuyu siyaset malzemesi yapması çok zor. Böyle muhalefet yapılmaz. Şimdi orman yangınları üzerinde iktidarın ve bakanlığımızın orman yangınlarına zamanında müdahale edemediği, ölümlerin olduğu, şehitlerin verildiği acı bir tablonuz var ve bunu siyaset malzemesi yaparak, teknik veriye dayanmadan vatandaşa bu şekilde anlattığınız zaman vatandaş da bunları bir noktada tabii ki inanıyor veya algısı o şekilde oluşuyor.
Bakanlığımızın verilerine göre bu yaz başından beri devletimiz tam 3 bin 62 orman yangınına müdahale ederek söndürdü. Yananlar var, bir de müdahale ile sönenler var. Bu filo yetersizliğinden bahsediliyor. 27 uçak ve 105 helikopter bugün fiilen tüm yangınlarda görev yapıyor. Bakın dünyanın birinci yangın söndürme filosu Amerika’da, ikincisi Kanada’da. Bunların birinde 500 civarı uçak var, diğerinde de buna yakın bir sayı var; bunlar dünyanın en büyük yangın uçağı üreticilerinin bulunduğu ülkeler.
Amerika’da bu yıl sadece bir eyalette neredeyse bizim geçen yıl verdiğimiz kadar orman zarar görmüş. Biz geçen yıl 240 bin dekar orman kaybettik. Şimdi Amerika’ya bakıyorsun; en büyük yangın filosu, ekipmanlar var. Neredeyse bir eyalette bizim kadar orman yanmış, Kaliforniya’da. Ve 27 kişi vefat etmiş. Amerikan ekonomisine 275 milyar dolar maliyeti olmuş. Sadece ölenlerin dışında 82 bin kişi de evlerinden tahliye edilmiş. Yangınların yüzde 88’i insan kaynaklı çıkıyor; mangal yakma, ateşle oynama, cam parçası gibi etkenler var. Bir kısmı da tabii ki küresel ısınmayla ilgili.
Türkiye’nin dört bir yanında yüzlerce orman yangını çıktığı zaman, Amerika olsanız ve 500 uçağınız olsa bile yine müdahale etmekte zorlanırsınız. Amerika, Türkiye’den kat kat büyük bir ülke. Bu uçak sayısı, ülkenin yüzölçümü ve orman alanına göre planlanıyor. İşte şu kadar yüzölçümü olsun, bu kadar helikopterle müdahale edersin, bu kadar uçakla müdahale edersin. Ben alet, edevat veya hava araçlarımızda bir eksiklik olduğunu kesinlikle düşünmüyorum; bunu ben söylemiyorum, veriler söylüyor. Vatandaşlara da söylüyorum: girsinler Google’a; en çok yangın nerede çıkmış, kimin ne kadar uçağı var, hangi ülkenin ne kadar uçağı var? Her yıl yanan ormanlar belli.
Kanada’da bir yılda 17,5 milyon hektar orman yanmış. Kanada, dünyada yangın uçağı yapan en büyük ülkelerden biri. Yani yangınlar aylardır söndürülemiyor. Bugün doğayla mücadelede bir ormana girildiğinde rüzgarlar, sıcaklık, kül gibi etkenlerle yangınlara anında müdahale etmek o kadar basit bir şey değil. Dünyanın en büyük ülkesi Amerika bunu yapsa, 27 kişi vefat etmezdi. Bu yüzden yangınlara daha insaflı ve verilere dayanarak yaklaşmak lazım.
Keşke hiç yanmasa. Ancak şu konuda titiz olmamız gerekiyor: ormana ve ormana yakın yerlere, cebinde kibrit veya çakmakla dahi girilmesini kesinlikle yasaklamalıyız.
Şu mangal yakma işinden vazgeçmemiz lazım. Her ormanda, her ağaç kenarında mangal yakma işi olmamalı. Bursa’daki olayda olduğu gibi, elinde benzin bidonuyla ormanları kundaklayan kişiler çıktı. Bazı insanlar eski eşyalarını veya hafriyatını ormanın dibine götürüp orada yakıyor; sonra “imha edeyim” diye yangın çıkarıyor. Bunlarda insanlarımıza da dikkat etmesi gerekiyor. Kanunlarımızda bu konuda daha ağır tedbirlerin, caydırıcı önlemlerin alınması gerektiğini düşünüyoruz. İnşallah yeni yasama döneminde bununla ilgili gerekli önlemleri alacağız."