Evde yoğurt yapmak son zamanlarda çok yaygın oldu. Birçok kişi kendi yoğurdunu yapmanın daha doğal ve sağlıklı olduğunu düşünüyor.
Açık konuşayım. Evde yoğurt yapmak gerçekten güzel bir alışkanlık. Çünkü içine ne koyduğunuzu biliyorsunuz ve tadını kendi isteğinize göre ayarlayabiliyorsunuz. Ama bütün bu işin en önemli noktası kullandığınız sütün güvenilir olması.
Bu yüzden pastörize süt konusu çok önemli. Pastörize süt, zararlı mikropları yok etmek için kontrollü bir şekilde ısıtılır. Bu işlem çok kısa sürer ve sütün besin değeri büyük ölçüde korunur. Yani pastörize süt hem güvenlidir hem de besleyicidir. Yoğurt yapmak istiyorsanız, pastörize süt kullanmanız çok daha sağlıklı olur.
Bazı insanlar sokakta poşet içinde satılan çiğ sütü daha doğal sanıyor. Fakat bu sütlerde büyük riskler var. Bu sütlerin nerede, nasıl sağıldığını bilmiyoruz. Temiz kaplarda mı taşındı, soğuk tutuldu mu, mikrop bulaştı mı, bunların hiçbirinden emin olamıyoruz. Çiğ süt mikroplara çok açık bir üründür. Eve getirince kaynatmanız gerekiyor ama bu da başka bir soruna yol açıyor. Çünkü çiğ sütü uzun süre kaynatınca içindeki yararlı vitamin ve proteinler azalıyor. Yani hem mikrop riski var hem de besin değeri düşüyor. Bu yüzden sokaktan alınan çiğ süt, sanıldığı kadar masum değil.
Peki market yoğurtları kötü mü? Hayır, değil. Marketlerde satılan yoğurtlar sıkı kontrollerden geçer. Üretim yerleri temizdir ve kullanılan mayalar güvenlidir. Raf ömrü uzun diye zararlı olduklarını düşünmek doğru değil. Elbette ev yoğurdu daha doğal bir lezzete sahip olabilir ama markette satılan yoğurtlar da günlük hayatta güvenle tüketilebilir.
Ev yoğurdu yapmak hem keyifli hem de güzel bir gelenektir. Ama sağlıklı olsun istiyorsanız pastörize süt kullanmanız çok önemli. Sokakta satılan çiğ sütten uzak durmak en doğrusu olur. Sağlık, doğru ve güvenilir seçimlerle korunur. Böylece hem güvenli bir yoğurt yapmış olursunuz hem de içiniz rahat eder.