Sağlıklı beslenmenin en renkli kısmı hiç kuşkusuz meyveler. Doğanın bize sunduğu bu renkli çeşitlilik hem göze hem damağa hitap ediyor. Ancak son yıllarda sade meyve tüketmek yerine karışık meyve salataları popüler hale geldi. Peki bu ikisi arasında gerçekten fark var mı?
Meyve, tek başına tüketildiğinde doğanın en basit ama en dengeli armağanıdır. Lif, vitamin, mineral ve doğal şeker içerir. Elmayı ısırmak ya da bir avuç çileği tek başına yemek; hem kan şekerini dengeler hem de doygunluk hissi sağlar. Üstelik tek tür meyve tüketildiğinde sindirim sistemi daha rahat çalışır. Çünkü farklı meyveler, farklı sindirim sürelerine sahiptir. Bu da karışık tüketildiğinde bazen mide rahatsızlıklarına yol açabilir.
Meyve salatası ise işin keyifli tarafıdır. Renkler, kokular, dokular… Her kaşıkta farklı bir lezzet. Özellikle çocuklar veya meyve tüketmeyi sevmeyen yetişkinler için eğlenceli bir alternatiftir. Ancak burada önemli olan detay; meyve salatasına eklenen soslar, bal, şeker ya da meyve suyu gibi fazladan kalorilerdir. Saf meyveleri karıştırarak hazırlanan bir salata faydalıdır, ama üzerine tatlandırıcılar eklendiğinde masumluğunu yitirir.
Bir başka fark da porsiyon kontrolüdür. Tek bir meyveyi yerken nerede duracağımızı biliriz; ama meyve salatasında sınırlar kaybolur. Renklerin cazibesine kapılıp ihtiyacımızdan fazla kalori alabiliriz.
Sonuç mu? Her ikisinin de yeri ayrı. Kahvaltıda sade bir elma ya da ara öğünde birkaç dilim ananas harika bir tercihtir. Ama misafirli bir akşamda, yazın serinliğinde hazırlanan meyve salatası da keyifli bir alternatif olabilir.
Unutmayın; mesele “hangisi daha iyi?” değil, “hangisini ne zaman ve ne kadar tükettiğinizdir.”
Her lokmada doğallığı, sadeliği ve ölçüyü koruyabildiğiniz sürece, hem meyve hem meyve salatası sofranızda yer bulabilir.
 
             
             
             
             
             
             
            